5 Nisan Avukatlar günü dolayısıyla düzenlemiş olduğumuz tören programında Bartın Barosu Başkanımız Av. Ferhat Parlatır yapmış olduğu konuşması:
Son dönemde patlayan bombalar; şehit haberleri ile ülkemizde meydana gelen terör olayları yüreğimize ateş düşürmekte; düşen ateş sönmeden her gün bir yenisi eklenmektedir. Avukatlar olarak artan terör olayları nedeniyle çok büyük acılar ve kaygılar yaşamaktayız.
Özellikle ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, toplumuzun etnik ve kültürel yapısına yönelik olduğu sivil vatandaşlarımızın ve güvenlik görevlilerimizin canına kast eden terör olayları karşısında birlikte tavır ve ortak duruş sergilemenin her zamandan daha çok gerekli olduğuna inancımız bulunmaktadır. Terör örgütlerinin amacı hak hukuk olmayıp ülkemizi parçalayıp bölmek isteyenlerin maşası olmaktan ibarettir.
Ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve varlığına kasdeden hainleri ve destekçilerini kınıyoruz. Lanetliyoruz.Teröre boyun eğmeyeceğiz , alışmayacağız.
"Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır." sözlerinin sahibi Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk' ü başta olmak üzere ,silah arkadaşlarını ve Türkiye Cumhuriyetinin sonsuza kadar var olması için şehit düşen bu uğurda can veren aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz.
Ülkemizdeki sayısal verilere bakıldığında 2010 yılında 70 bin olan avukat sayısı, 5 yılda yüzde 35 artarak 95 bine yaklaşmış bulunmaktadır. Önümüzdeki 5 yılda ise avukat sayısının yüzde 60’ın üzerinde artması fakülte öğrenci sayıları dikkate alındığında beklenmektedir.Son 10 yılda ülkemizdeki nüfus artışının ve ekonomik büyüme oranının yaklaşık 13 katından daha fazla oranda avukat sayısında artış olmuştur.
Mesleğe katılan sayının her geçen gün plansız programsız oransız artışın sonucunda mesleki faaliyette yürütülmesinde niteliğin azalması başta olmak üzere bir çok sorunlara yol açmaktadır. Sorunun çözümü ise;
Artık yeni bir hukuk fakültesi 100 yıl geçse de ülke ihtiyacı bulunmadığından açılmasına izin verilmemesi; hukukçu yetiştirme standartlarını yakalayamayan masa sandalye ve tabeladan ibaret hukuk fakültelerinin de kapatılması; öğrenci kontenjanlarının da Türkiye nin real gerçekleri; eğitim kalitesi göz önüne alınarak düşürülmesi; Avukatlık stajı ve Avukatlık mesleğine kabulde sınav koşulunun tüm mesleklerde olduğu gibi kabulü; Avukatlık mesleğinin iş ve mesleki faaliyet alanlarının daraltılmak yerine arttırılması şarttır. Yargının kurucu unsuru olan savunmanın da varolan sorunlarını çözecek yeni bir avukatlık yasasına da acilen ihtiyacı bulunmaktadır.
Geciken adalet adalet olmadığı gerek Anayasa Mahkemesi gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin adil yargılanma hakkında vermiş oldukları tazminat kararları ile de sabittir. Ülkemizde yargının hızlanması için bir çok kanun çıkarılmış; UYAP sistemi getirilmiş; Hakim, Savcı ve personel sayısı artırılmış olmasına karşın yargı süreci bir türlü istenilen seviyelere ulaşılamamıştır. Sadece yargı giderleri artmış bulunmaktadır.Temmuz ayında İstinaf Mahkemeleri yürürlüğe bu hali ile girdiğinde de sonuç değişmeyecek; yargı süreci uzayacak ve yargı giderleri daha da artacaktır. Tüm gelişmiş hukuk sistemlerinde düzenlendiği şekilde Savunma makamı olan Avukatlara Yasa ile delil toplama yetkisi verildiğinde yargı sürecinin hızlanacağı ve yargılama giderinin azalacağı da aşikardır.
İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve adaleti yaşam biçimi olarak benimsemiş tüm avukatlarımızın yargı görevini yürütürken hak ettiği konuma ulaştığı günler dileğiyle 5 nisan avukatlar gününü şahsım ve yönetim kurulu adına kutluyor saygılarımı sunuyorum.