Değerli Meslektaşlarım,
Değerli Basın mensupları,
Hepinizi en içten dileklerimle sevgi ve saygı ile selamlıyorum; Avukatlar Gününü kapsamında düzenlemiş olduğumuz tören programına değerli katılımınızdan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.
Öncelikli olarak Cumhuriyetimizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü onun silah arkadaşlarını ve tüm aziz şehitlerimizi minnetle, şükranla ve saygıyla anıyoruz.
Dünyanın pandemi ilan ettiği dönemde, eğitimden ekonomiye; psikolojiden sağlığa; zor günlerden geçmekteyiz. Bu dönemde yargının da savunma makamınında sorunları artarak devam etmektedir.
Avukatlık Kanunu’nda açık bir düzenleme vardır baro genel kurullarının iki yılda bir ekim ayında, yapılması yasal zorunluluktur.
Pandemi gerekçe gösterilerek 2020 Ekim ayından bu yana hukuka ve mevzuata aykırı biçimde baroların olağan genel kurullarının engellenmesine devam edilmektedir.
Bu yasal zorunluluk doğrultusunda Baro Başkanlığımız 3 kez karar alıp genel kurul hazırlıklarını tamamlamış, genel kurulların yapılacağı mekanlar belirlenmiş, yasal merciler bilgilendirilmiş, meslektaşlarımıza genel kurula katılım çağrıları yapılmıştır.
Mevzuat gereği 30 gün öncesinden belirlenen günde Baro Genel Kurulumuz ile ilgili her türlü hazırlığın tamamlandığı bir aşamada genel kurulun haftasında yada 1 gün kala ,gerek İçişleri Bakanlığının genelgesiyle gerek Yüksek Seçim Kurulu kararı ile ;İl Hıfzıssıhha Kurul kararı ile 3. Kez yapılamayacağına karar verilmiştir. Son olarak 10 Nisan da gerçekleştireceğimiz genel kurulana da merkez ilçe seçim tarafından yapılamayacağına iptaline karar vermiştir.
Her şeyden önce belirtmek isterim ki; İçişleri Bakanlığının Genelgeleri, İl Hıfzıssıhha Kurullunun kararları ; bunları dayanak alan YSK ve seçim kurulu kararları normlar hiyerarşisinde yasaların üstünde olamaz.
Baro genel kurullarının ne zaman yapılacağı açık ve net şekilde kanunla düzenlenmiş olup, kanunla düzenlenen bu konunun, Genel Kurul Kararımızın 3. Kez de iptalinin hukuka uygun olmadığını, genelge ,il Hıfzıssıhha Kurul kararları ile bu kararlara atıf yapılan seçim Kurulu ve YSK kararı iptallerinin- yargının kurucu unsuru olan savunmaya- yürütmenin açık müdahalesi olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz
Emredici yasa hükmüne rağmen baroların genel kurul yapması, pandemi gerekçesiyle engellenirken, siyasi partilerin tıklım tıklım dolu kongreleri, faaliyetleri devam eden AVM’ler ve en önemlisi her gün yüzlerce kişinin bir arada bulunmak zorunda kaldığı adliyeler; bu gerekçenin samimiyetten yoksun olduğunu açıkça göstermektedir.Virüs sadece Baro Genel Kurullarında mı gezmektedir!
-Kanunda yer alan emredici hükümlerin uygulanmasının, hukuksuz idari kararlarla engellenmesi ile karşı karşıyayız.
-Pandemi koşullarının elbette ki farkındayız. Ancak, kısıtlama günlerine denk geldiği gerekçesiyle seçimlerin engellenme girişimlerinin aksine
kısıtlama günlerinde yani tüm kentin evlerinden çıkamadığı günlerde yalnızca avukatların sokağa çıkacakları oy kullanma işlemleri fiziksel mesafe kurallarına ve dolayısıyla pandemi koşullarına daha uygun ve sağlıklıdır.
Meslektaşlarımızın sağlığı için gereken her türlü önlemi almak suretiyle gerektiğinde spor salonlarında genel kurul toplantılarımızı yapmak ve demokrasiye olan inanç ve hukuka olan saygımızı bir kez daha ortaya koymakta kararlıyız.
Yargı ve Mesleki sorunların dağ gibi büyüdüğü şu günlerde yargı reformu adı altında duyurulan düzenlemelerin acilen yürürlüğe girmesi beklenirken; temsil sorunu gerekçe gösterilerek çoklu baro düzenlemesi getirilmiştir. Düzenlemeyi jet hızı ile yasalaşsada, çoklu baroya karşı sesimizi duyulmamış olsa da, baro başkanları polis tarafından tüm dünya gözü önünde abluka altına alınmış olsa da
Bugün itibari ile İstanbul 2 nolu barodan başkaca çoklu baro bulunmamaktadır; onunda İstanbul daki mevcut avukat sayısına göre üye sayısı ortadır.Avukatlık cübbemizde ilik açtırmayacağız
Yine yakın tarihlerde bir başka yargı reformu çalışma duyurusu üzerinden çok fazla bir zaman geçmeden TBMM'nin iradesini yok sayarak Anayasa'nın 87. ve 90. maddelerine aykırı şekilde Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu Uluslararası İstanbul Sözleşmesinin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı kararnamesi yayınlanmıştır.
“İstanbul Sözleşmesi Anayasa'mızın 90. maddesi uyarınca yürürlüğe girmiş bir uluslararası anlaşmadır ve Anayasa'nın 87. maddesi uyarınca söz konusu uluslararası anlaşmanın onaylanması, değiştirilmesi ve en önemlisi feshedilmesi TBMM'nin yetkisindedir”
Kararname açıkca anayasa ya aykırıdır.
Yargının ve Savunma mesleğinin herkes tarafından artık bilinen sorunlarının çözüldüğü, Mesleğin hak ettiği saygınlığa kavuştuğu,
borçların, boşanmanın, işten çıkmanın, ceza dosyasının sebebi avukat olmadığı, avukatın dosya tarafı olmadığı herkes tarafından özümsenebildiği, sağlıklı günlerde görüşebilmek dileğiyle
Demokrasinin, insan haklarının, hukukun üstünlüğünün, en büyük savunucuları olan,
Mesleğin başlangıcınındaki yeminine sadık kalarak, alın teri ile her güçlüğe rağmen dik durabilen, her dayatmaya tehdide rağmen doğruyu söylemekten çekinmeyerek adalet arayan Avukatlarımızın günü kutlu olsun.Saygılarımla05/04/2021