Kıymetli Meslektaşlarım,
Basınımızın Değerli Temsilcileri;
Öncelikli olarak ; Cumhuriyetimizi armağan eden Ulu Önder Atatürk ve aziz şehitlerimizi rahmet ve şükran duygularıyla anıyorum.
Günümüz Dünyasında şiddet, terör ve savaş halen devam etmektedir.Hiç bir ayrım gözetilmeksizin, yaşanabilecek dünyanın oluşturulabilmesi için herkes üzerine düşeni yerine getirerek, savaşlara ve çatışmalara dur demesi gerekmektedir.Bu duygu ve düşüncelerle 1 Eylül Dünya Barış gününü kutlar; sevgi barış ve huzurun egemen olduğu bir yaşam dilerim.
Bilindiği üzere Hukuk güvenliğini; temel hak ve özgürlüklerin yasalar tarafından korunacağına ilişkin inanç olarak değerlendirebiliriz.
Artan terör ve şiddet olayları; yasadışı dinlemeler, sahte deliller üzerine kurulu sahte davalar, kopya çekilen sınavla atanan yargı mensupları skandalı, bir zamanların kahraman ilan edilen ancak şu an yurt dışına kaçarcasına gibi giden savcıları, Suçsuzluk karinesinin ihlali, basın yolu ile veya yetkili kişiler tarafından yapılan, yargıyı zan altında bırakacak talihsiz açıklamalar, yargısız infazlar, uzun süren tutukluluk halleri, adaletin tecelli süresinin yılları alması hukuka olan güveni sarsmaktadır.
İnsanların birlikte yaşamasını sağlayan en önemli unsur, hukuktur. Hukukun, hakkın,adaletin olmadığı, yerde insanlıktan söz edilemez.
Ülkemizde son dönemde yaşananların kısa özeti aslında: hukuk güvenliğine bir gün herkesin ihtiyaç duyabileceğinin anlaşılması ve hiçbir gücün bağımsız yargıya egemen olmasına fırsat verilmemesi gerektiğidir.
Hukuk güvenliği için yargıya, bağımsızlığına gölge düşürecek her türlü müdahaleyi önlemek, yargı camiasının da hukuka bağlı kalması, aksi takdirde sorumluluğunun doğmasını sağlamak, temel hak ve özgürlükleri ve adil yargılanma hakkını üstün değer görmek esastır.
Baromuz kurulduğu günden bugüne kadar kamuoyu gündemine görüşlerini bildirmesi, adli yıl açılış töreni düzenlemesi ‘siyaset yapılıyor’ şeklinde değerlendirmede bulunacaklara peşinen söylemeliyim ki: evet, biz tarafız ama hukukun üstünlüğü tarafındayız.
Hukukun üstünlüğü tarafının anlamı: Yargının, yasama ve yürütme organlarından ayrıcalıklı konumda başına buyruk hareket edecekleri “hukukçular ya da yargıçlar devleti” anlamına gelemez.
Hukukun üstünlüğü yargı görevini ifa ederken baskı ve müdahalelere karşı kurumsal ve anayasal olarak korunması anlamına gelmektedir.Halkın hak arama özgürlüğünün teminatı olan avukatlar ancak hukukun üstün olduğu bağımsız yargıda yer alabilir.Hukukun üstün olmadığı yerde avukatların mesleki sorunlarının çözümünü beklemek hayaldir.
Avukatlık kanunu 76 ve 95 maddelerinde Barolara meslekle ilgili görevlerinin yanı sıra Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak görevi verilmiştir.
Baromuz kurulduğu yıldan bugüne kadar demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, hukuk devleti kavramlarını savunmuş, bu ilkelerin yaşama geçmesi, yerleşmesi için mücadele etmiş ve bu konuda kararlılığını sürdürmüş ve sürdürmeye devam edecektir.
Bu vesile ile ilimizde düzenlemiş olduğumuz Adli Yıl Açış Töreninde sizleri aramızda görmekten gurur ve mutluluk duyuyor, Yeni adli yılının, ülkemize adalet, barış ve huzur getirmesini diliyor;
Şahsım ve Yönetim kurulum adına saygılarımı sunuyorum.01/09/2015
BARTIN BAROSU BAŞKANI